Merkez Bankası KUR POLİTİKAsı-Deja Vu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Merkez Bankası KUR POLİTİKAsı-Deja Vu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Eylül 2020 Cumartesi

Merkez Bankası KUR POLİTİKASI - Deja Vu


 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın efsane Başkanı/ Guvernör’ü, aynı zamanda ilk para programını yapan ve eğer TCMB’nin açtığı krediler kısa vadeli olmazsa  Bilançosunu konrol edemeyeceğini, enflasyonu aşağı çekmenin mümkün olmadığını söyleyerek  Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez ile konsensus sağlayarak bunu kademeli olarak hayata geçiren  RÜŞDÜ SARACOĞLU,       6 Şubat 1998  Cuma günü Liberal Bakış’ta  yazdığı    “Merkez Bankası ve Kur Politikasını”  başlıklı yazısında 
demişki:

“ Merkez Bankası, yaptığı döviz alım-satımlarıyla kurların belirlenmesinde etkin olur.

Kurları yükseltmek istediği taktide döviz alır, kurları düşürmek istediğinde döviz satar.

Merkez Bankası’nın döviz işlemleri yoluyla piyasadan piyasadan para çekmesi halindeyse, Merkez Bankası piyasaya ilave döviz arz ederek kurların göreli olarak daha yavaş gitmesine neden olmuş demektir.

Merkez Bankaları, döviz işlemleri yoluyla piyasadan net olarak para çektikleri takdirde ( yani döviz verip TL çekerek) kur artışları yavaşlayacaktır. Bu politikanın ne kadar sürdürülebilir olduğu tartışma konusudur ( müdahale edecek döviz rezervlerinin bulunması gerekir).

Azalan likidite sonucunda faizlerin yükselmesi kaçınılmazdır. Yükselen faizler, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ortamda kısa vadeli sermaye girişini hızlandıracak, giren bu sermaye  de döviz piyasasına arz edildiğinde kurlar daha da yavaşlayacaktır.

Asıl tehlike; Merkez Bankası’nın üzerine toplumun çeşitli kesimlerinden ve özellikle HAZİNE’den gelecek olan FAİZ BASKISIdır.

Faizleri düşürmek için için başka kanallardan likidite yaratılması halinde KRİZ KAPIDA demektir. Merkez bankası kurları düşük tutmak için döviz satarak piyasadan çektiği likiditeyi, faizleri düşük tutmak için, mesela  Hazine’ye kredi açarak yeniden piyasaya verdiği takdirde FİNANSAL KRİZ KAÇINILMAZ olur.  Aynen 1994’te TÜRKİYE’de, 1997’de TAYLAND’da olduğu gibi..