Ataköy I, İstanbul-Bakırköy’ün mahallelerinden biridir. Antik Çağ’da Hebdomon adıyla tanınan Bakırköy, Bizans’ın son dönemlerinde Makro Hori ( Uzunköy) olarak adlandırılıyordu, Osmanlıların eline geçince adı Makriköy’e dönüştü. 1925’te ulusal sınırlar içindeki yabancı kaynaklı adların değiştirilmesi sırasında da Bakırköy olarak adlandırılmıştır. (Kaynak: Bakırköy AnaBritannica, , 1986,1987, 3.Cilt, s.211).
İstanbul’un planlanması için 1930’ların ikinci yarısında çağrılmış olan Henri Prost’un planının; hızla genişleyen ve sanayiyi kendisine çeken kentin gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle, 26 Aralık 1950’de Prost’un görevine son verilmiş ve Prost sonrası “İstanbul Planlaması”nda Müşavirler Heyeti Dönemi (1952-1956) olmuştur.
1950’lerin sonlarına doğru, davet edilen Piccinato; İstanbul şehir planlaması üzerinde çalışmaya başlamış, bölgesel temelde ve lineer genişleme yönünde öneriler, uygulamalar getirmiştir ( İlhan Tekeli, İstanbul'un Planlamasının ve Gelişmesinin Öyküsü, https://www.academia.edu/30440029/%C4%B0stanbulun_Planlamas%C4%B1n%C4%B1n_ve_Geli%C5%9Fmesinin_%C3%96yk%C3%BCs%C3%BC, s.122 )
Daha önce de Roma Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi şehirci/ planlamacısı ve mimar Luigi Piccinato, Emlak Kredi Bankası tarafından Ataköy yerleşmesinin planlama çalışmalarını yürütmek üzere davet edilmiş ve Ataköy 1. Kısım’ın yerleşim planını gerçekleştirilmesinde .müşavir olarak görevlendirilmiştir.
1950-1960 döneminde Bakırköy Baruthane arazisi üzerinde, Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından Türkiye’nin ilk uydu kentlerinden, toplu konut yerleşimlerinden biri olan Ataköy-I kurulmuştur. Yerleşim kıyıdaki plaj ve tesislerle tamamlanıyordu.
Ataköy Projesi
1956 yılından itibaren Adnan Menderes öncülüğünde yeni imar hareketleri başladı. Bu yenilikler, kentin çevresi ile olan duyarlı etkileşimi korumaktan daha çok trafik sorunlarını çözmeyi amaçlayan, yeni yolların açılması ve mevcut yolların genişletilmesi gibi çalışmalardan oluşmaktaydı.
O dönemde DP ve İller Bankası’nın yeni bir projesi daha vardı; “Ataköy’ü yaratmak”. Konut gruplarının yanında kültür merkezleri, sosyal tesisler, yürüyüş yolları ve parkların olduğu bir sahil kasabası planlanıyordu. Deniz şeridi de plaj olarak düzenlenecekti. Yeni kurulacak bu yerleşim alanı/ ATAKÖY/ Ataköy-I, İstanbul’un diğer semtlerinde kurulması planlanan merkezlere “bir örnek model “ teşkil edecekti.
1955 yılında Emlak Kredi Bankası’nın Baruthane arazisini satın alması ile Ataköy projesinin ilk adımı atılmış oldu. Baruthane arazisinin satın alınma kararı, Emlak Kredi Bankası’nın tarihinde dönüm noktası sayılabilecek stratejik kararlardan birini oluşturur ( Kaynak: Murat Güvenç, Oğuz Işık, Emlak Bankası, 1926-1998, Myra Yayıncılık Reklamcılık ve İletişim Hizmetleri San.Ltd.Şti,1999, s.145 ).
Daha sonra Ataköy adını alacak olan Baruthane Projesi, 1950’lerde Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin en eski, en ilginç ve karmaşık projelerinin başında gelir. Konum itibariyle İstanbul’un batı gelişme aksı üzerinde, Yeşilköy/ Atatürk uluslararası hava alanı ile metropoliten kent arasında, 1950’lerin başında stratejik öneme sahip bir kent kesiminde gerçekleştirilmiştir. II.Dünya Savaşı sonrası Londra kenti gelişme planını hazırlayan kent plancısı Sir Patrick Abercrombie’nin de İstanbul’un gelişmesini denetim altına alınabilmesi için stratejik önemini vurguladığı gelişme koridoru içinde yer almaktaydı ( Kaynak: Murat Güvenç, Oğuz Işık, s.167 ).
Tarihi Yarımada’nın Yedikule çıkışında bulunan Kazlıçeşme deri ve sanayi kompleksinde ve Topkapı çevresindeki sanayilerde çalışan iş gücünü barındıran Zeytinburnu ve çevresindeki gecekonduların Baruthane için tehdit oluşturmakta olması, İstanbul kent makroformu içinde kentsel gelişmenin denetim altına alınmasında stratejik öneme sahipti. (Kaynak: Murat Güvenç, Oğuz Işık, s.168 ). Baruthane projesi, Yeşilköy Havalimanı ve Bakırköy arasında kalmakta, Yeşilköy’den kente girişin görsel niteliği ve sahilin denetim altında tutulmasını sağlayan bir adım olmuştur ( Kaynak: Murat Güvenç, Oğuz Işık, s.175 ).
Proje çalışmalarını yapmak üzere bir grup mimar ve mühendislerden oluşan Baruthane Proje Bürosu kurulmuştur. Yeni planlama grubunda bulunan yerli mimarların yanı sıra öne çıkan bir isim de İtalyan şehir planlamacısı ve mimar profesör Luigi Piccinato idi.
Ataköy yerleşmesi kapsamında tasarlanan 11 etaplık proje merkezi birimlere bir örnek niteliğindedir. Bünyesinde yeşil alanlar, spor tesisleri, eğitim ve sağlık yapıları barındıracak olan Ataköy, kendi kendine yetebilecek ve aynı zamanda İstanbul’un merkezinde toplanan yoğunluğu dağıtabilecek bir proje olarak görülmüştür. Bütün etapları tamamlandığında yaklaşık 60.000 kişiye hizmet etmesi beklenen proje, modern ve geniş bir sahil yerleşmesi olarak planlanmıştır. Muhtelif tip üzerine 55 apartman blokundan ibaret bu 1 inci mahalle 618 mesken toplamaktadır.
3,-4-5-8 ve 13 kat üzerinde tertiplenen mahallenin vaziyet plânında görüleceği gibi 18 hektarlık sahada % 80 nispetinde inşaat yapılması cihetine gidilmiştir. Binaların yerleştirilmesinde manzaradan azamî fayda temin etmek üzere bir çalışma yapılmış olmakla beraber merkezi bir çarşı ve mahallenin ilk mektebi, “yeni ATAKÖY ”ü ve “okulunu” Bakırköy’ün eski şehir üslubundan ayıran özelliği, bir yeşil saha içerisine yerleştirilmiş olmasıdır.
Ataköy I.Kısım (sağ) ve II.Kısım (sol), Baruthane Proje Bürosu, 1957-1964. (Ataköy Satış Broşüründen görsel, Türkiye Emlak Kredi Bankası, 1958
( Kaynak: Ebru OMAY POLAT - Nilüfer YÖNEY, Bir Konut Ütopyasının Korunması: Modern Mimarlık Mirasının Belgelenmesi ve Sürekliliğinin Sağlanması, Örnek Çalışma: Ataköy –İstanbul, Uluslararası 18 modern mimarlık mirasının korunması için bir eğitim aracı olarak çalıştaylar: 1. uluslararası docomomo çalıştayı, Ataköy, İSTANBUL, 2006-26 Eylül 2006 tarihleri arasında, 2459831.pdf, s.120 9 ).
A tipi blok projesi, Y.Mimar Mühendis Ümit Asutay, Yümnü Tayfun, Statik Y. Mühendis Alexandr Simohin, B tipi blok projesi, Ertuğrul Menteşe D.P.L.G Y. Mimar, C tipi blok projesi Y.Mimar Mühendis Y.Mimar Mühendis Ümit Asutay, Y.Mimar Mühendis Yümnü Tayfun, D tipi blok projesi Y.Mimar Mühendis Muhteşem Giray, Y.Mimar Mühendis Tuğrul Aıçura, F tipi blok projesi Eyüb Kömürcüoğlu, Y.Mimar Mühendis Muhteşem Giray tarafından tasarlanmıştır ( Kaynak: Ataköy Sitesi, Arkitekt, 1958-02 (291) sayfa 61-55, PDF 3204, http://dergi.mo.org.tr/detail.php?id=2&sayi_id=232).
Halk tarafından gösterilen rağbet karşısında, ikinci mahallenin de inşasına karar verilmiş ve bu mahallede daha ufak daire tiplerine gidilmiştir. (Kaynak: Ataköy Sitesi, Arkitekt, Cilt 1958 sayı: 1958-02(291) sayfa 55-60, 3204 pdf, s.61
ATAKÖY PLAJ TESİSLERİ
Ataköy Plaj Tesisleri’nin tabiat ve topoğrafik özelliklere çok iyi uygulanan planının ekibi; İmar bürosu Şefi : Y. Mimar Ertuğrul Menteşe ve Y. Müh. Mimar Doçent E. Kömürcüoğlu, Nejat Erem, Ergün Ersöz, Tuğrul Akçura- Y. Müh. Mimar Hamdi Şensoy, Muhteşem Giray, Y. Müh. Mimar Şevket Koç’tur. ( Kaynak: Ataköy Tesisleri, Arkitekt, 1958, Sayı: 1958-3, 292(99-106), pdf 3218, http://dergi.mo.org.tr/detail.php?id=2&sayi_id=233 )
Ataköy Plaj Tesisleri (Baruthane Proje Bürosu, 1957-1958; Ağa Han Mimarlık Arşivi) Kaynak: Ebru OMAY POLAT - Nilüfer YÖNEY, s.122
O Plajdan Tarık Akan da Geçti
Bakırköylü olan Tarık Akan’ın arkadaşı Zeki İrfanoğlu, sekiz yıllarının Ataköy Plajı’nda geçtiğini, Tarık Akan’ın kayığıyla gezerlerken kadınlar,çocuklar boğulduğunda Tarık’la kurtarmaya gittiklerini, boyu uzun ve çok iyi yüzdüğü için boğulanları çıkardığını, bundan dolayı adının cankurtarana çıktığını ifade etmiştir. (Kaynak: Ataköy-4: O Plajdan Bir Tarık Akan Geçti, https://www.herumutortakarar.com/yazi/atakoy-4-o-plajdan-bir-tarik-akan-gecti/)
ATAKÖY İLKOKULU
Aynı proje kapsamında inşa edilen ATAKÖY İLKÖĞRETİM OKULU, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 11,05.2006 tarih ve 101 sayılı kararla
" Türkiye mimarlığının uluslararası üslup niteliklerini yansıtan, ünlü bir mimarlık eseri olarak örnek bir yapı olarak dönemi simgelemesi ve bu niteliğinin bu alanda uzmanlaşmış uluslararası bir örgüt olan DOCOMOMO tarafından da kabul edilmiş olması bakımından seçkin mimarlık örneği olarak tescil edilmiştir." Yapı, DOCOMOMO Türkiye Ulusal Çalışma Grubu önerisiyle, İstanbul 1 Numaralı Koruma Bölge Kurulu’nun 11 Mayıs 2006 tarih ve 14 sayılı ile “kültür varlığı”
olarak tescillenmiştir. (Kaynak: Nilüfer Baturayoğlu Yöney, Modern Mimarlık Mirasının Kabulü ve Korunması: Uluslararası Ölçüt ve İlkelere İlişkin Bir Değerlendirme, 807631 pdf, s.74 chromeextension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/807631,)
Baruthane Projesi'nin temel atma töreni 15 Eylül 1957’de Celal Bayar ve Adnan Menderes’in
katılımı ile gerçekleşmiştir (Kaynak: Murat Güvenç, Oğuz Işık, s.181 ).
İlk etabın inşa süreci ise 1958 yılında tamamlanmıştır. Vaziyet Planına
göre yaklaşık 18 hektar olan arazinin yüzde 80’ninde inşaat
yapılacaktır. 1. Kısımda planlanan konutların en küçüğü 110 metrekare
olarak tasarlanmıştır ve lüks konut grubu olarak nitelendirilmektedir
1., 2. ve 3.-4. Kısım inşaatının yapımını Emlak Bankası’nın ticari iştiraki olan TİMLO/ Türkiye İnşaat ve Malzeme Ltd. Ort şirketi tarafından inşa edilmiştir. ( Kaynak: Nilüfer Baturayoğlu Yöney, Modern Bir Planlama Deneyimi:Ataköy, İstanbul, https://www.academia.edu/41926356/Atak%C3%B6y , s.59 ve bkz. Murat Güvenç, Oğuz Işık, s.181 ).
Ataköy’ün ilk projesi 1. Kısım olarak belirlenen bir bölge ile sınırlandırılmıştı.
Baruthane, Bakırköy Hastahanesi ve yeşilliklerle Bakırköy’ den ayrılmıştır. Keza Yeşilköy ve Florya'dan Tayyare meydanıyla (Atatürk Hava Limanı) ayrılmıştır. Bu yeşillikler sayesinde büyük metropol İstanbul'un aralıksız kesif ve sıkıcı bir şekilde büyümesi ve bütün yaya ve motorlu trafiğin bir tek merkezde toplanması önlenmiş bulunuyor.
Bu
sistem sayesinde Baruthane hem müstakil bir bünyeye sahiptir, hem de
İstanbul'un bir parçasıdır. Müstakildir, çünkü etraf agremorasyonlardan
ayrı bir bünyeye sahiptir. İstanbul’un bir parçasıdır; çünkü, Devlet
Yolu, Elektrikli Tren, Florya / Yeşilköy sahil yolu ve deniz yolu ile
Atatürk Hava Limanı kendisini sımsıkı İstanbul’a bağlamıştır.
Baruthane
İstanbul’un yaşamasına halel getirmeden kendi kendine yaşayabileceği
gibi, İstanbul’a yeni bir hayatiyet verebilecek yapıdadır.
Baruthane “satallite”/ uydu şehri, ATAKÖY; hem lüks mesken şehri, hem sayfiye şehri vasıflarını haiz olacaktır Bu iki vasfı ekonomik otonomi vasfı katılabilse «Complet» bir şehir olabilirdi. ( Kaynak: Ertuğrul Menteşe, Ataköy Sitesi Hakkında Rapor, Arkitekt Dergisi, Cilt: 1958 Sayı: 1958-02 (291, ) Sayfa: 79-82, s.79- pdf 3211 .Ertuğrul MENTEŞE, Türkiye Emlâk Kredi Bankası Y. Mimar – Şehirci Ataköy İmar Bürosu Şefi) http://dergi.mo.org.tr/detail.php?id=2&sayi_id=232.)
Luigi Piccinato kimdir?
Luigi Piccinato 1899 yılında İtalya’nın Verona kentinde dünyaya gelen ve 1983 yılındaRoma'da hayatını kaybeden İtalyan mimar ve şehir plancısıdır ve “şehircilik“/ şehir plancılığı kelimesinin/ kavramının, ilk defa bir İtalyan ansiklopedisinde yayınlanmasını sağlamıştır.
Akademisyen olarak dersler veren Piccinato, kent plancısı olması yanında mimarlık mesleğini de devam ettirmiş, 1937 yılında Napoli Üniversitesi’nde şehir planlamacılığı üzerine dersler vermiş, 1940’lı yıllarda Bakanlık bünyesinde kent planlaması ile ilgili yasalar üzerinde çalışma yapmıştır. Napoli kentinde kurulan ilk mimarlık yüksek okulunda 1930 yılından 1947 yılına kadar akademisyen olarak görev yapmıştır. Organik Mimarlık Derneği’nin kurucu üyelerinden biridir. 1946 yılında kurulan Organik Mimarlık Okulu’nda şehircilik/ şehir planlamacılığı konusunda dersler vermiştir.
Dernek, 1945 yılında “Metronn” adında bir dergi çıkarmaya başlamış, dergide yalnızca planlama ile ilgili olan meselelere değinilmemiş, aynı zamanda konut mimarisinin teknolojik gelişmelerine, yapıların yeniden işlevlendirilmesi ve restorasyonuna kadar birçok konu paylaşılmıştır. Çalışmaları Piccinato’nun Arjantin’e davet edilmesine neden olmuş, Tucuman ve ardından Cordova Üniversitesi’nde dersler vermiştir. 1948 ve 1950 yılları arasında da Buenos Aires ve San Luis kentlerinde planlama üzerine detaylı analizler yaparak çalışmış, aynı zamanda belirli bölgelere konut, otel, kilise gibi proje tasarımları yapmıştır.
Piccinato’nun bu Arjantin deneyimini yaşamasına imkân veren unsur, mimarlık ve kentsel tasarım üzerine gerçekleştirdiği araştırmalar ve eğitim ortamında sahip olduğu tecrübeler olmuştur. Bu çalışmalar, Piccinato’nun planlamalarının “insan odaklı” olması ve şehircilik faaliyetlerinin sadece metre hesabı ile ölçülüp yapılamayacağı yönündeki inançları güçlendirmiştir. ( Kaynak: Ege Şimşekalp, Kente Organik Bakış: Luigi Piccinato ve İstanbul Çalışmaları, İstanbul Teknik Üniversitesi-Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık ABD, Yüksek Lisans Tezi, 2019, https://tez.yok.gov.t /UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=XcAV_L5dCgk91D1CZWToqA&no=q-hq Hpsg89LbZZXFACkMA , 555603 pdf, ss. 20, 21, 22, 23, 24 ).
1950 yılında İtalya’ya dönen Piccinato, Giuseppe Samona tarafından Venedik’e davet edilmiş ve Venedik Üniversitesi’nde kent plancısı olarak dersler vermeye başlamış, Ulusal Kent Planlama Enstitüsü (INU) başkanı Adriano Olivetti tarafından ödül almaya layık görülmüştür.
1961-1962 yıllarında Amerikan Üniversitesi’nde kent üzerine dersler vermiştir. Piccinato 1963 yılında Venedik Üniversitesi’nde profesörlük ünvanı almış, ardından Roma Üniversitesi’ne atanmış, Rio de Janeiro, Lizbon, Dublin, Zürih gibi çeşitli yerlerde uluslararası konferanslarda üst düzey konuşmacı olarak görevler üstlenmiştir. Aynı yıl İsrail’de Tel Aviv ve Yafa kentlerinin planlaması üzerinde çalışmıştır. 1965-1966 yıllarında Berlin Üniversitesi’nde ders vermiştir. İtalya’da Legge kentinin planını hazırlamıştır.
Piccinato, 1956 ve 1968 yılları arasındaki uzun bir süreçte de Türkiye’ye gelerek, İstanbul ve Bursa kentleri üzerinde önemli çalışmalar yapmıştır.
Piccinato, 1967 yılında DPT/ Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Türkiye’ye, davet edilmiş ve “Büyük İstanbul Nazım Planı” adlı raporu hazırlamıştır. Bu rapor aslında 1958 yılından beri danışmanlık yaptığı araştırma ve projelendirme çalışmalarının son ürünü niteliğindedir. Aynı dönemde Ataköy bölgesi için proje tasarımı çalışmalarını yönlendirmiştir ( Kaynak: Ege Şimşekalp, Kente Organik Bakış: Luigi Piccinato ve İstanbul Çalışmaları, İstanbul Teknik Üniversitesi-Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık ABD, Yüksek Lisans Tezi, 2019, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=XcAV_L5dCgk91D1CZWToqA&no=q-hq-Hpsg89LbZZXFACkMA, 555603
pdf, ss.26, 32
Luigi Piccinato’nun İstanbul Yaklaşımı
İstanbul için çok önemli bir konu; tarihi ve kültürel mirasın korunmasıdır. Bu değerlerin titiz bir planlama ile günlük hayatın içine katılması, kentin turizm gücünü büyük ölçüde etkileyecektir. Piccinato (1967) doğru bir tespitte bulunarak, coğrafyanın sunduğu güzellikleri değerlendirme şeklinin, bu eşsiz noktaları otel ve restoran gibi özel yapılar ile kısıtlamak olmadığını belirtir (Ege Şimşekalp, s.53 ).
O dönem için tartışmalı ve hassas konularından olan tarihi yapının ya da dokunun korunması, raporda ele alınmıştır. Piccinato, tarihi eserlerin sadece kendisinin değil çevresinin de inşa edildiği dönemin atmosferini taşıması gerektiğini savunmaktadır. İtalyan mimar ve şehircilik uzmanı Prof. Luigi Piccinato 1 Nisan 1958 yılında İller Bankası tarafından kurulan İstanbul İmar ve Planlama bürosuna danışmanlık yapmak üzere davet edilir ve 1960 yılına kadar burada görevlerini sürdürür. Piccinato’nun İstanbul’a görevli olarak ilk gelişi 1957 yılında olmuştur.
Prost sonrası İstanbul Planlaması’nda Müşavirler Heyeti Dönemi (1952-1956)
1952-1956 yılları arasında Müşavirler Heyeti’nin danışmanlığında Belediye İmar Müdürlüğü’nde planların güncellenmesine yönelik çalışmalar yürütülmüştür. ( Kaynak: Fatma Cana Bilsel, Geç Osmanlı Döneminden Cumhuriyet’e Çağdaş Şehir Düşüncesi ve İstanbul Planlaması, https://istanbultarihi.ist/324-gec-osmanli-donemindencumhuriyete-cagdas-sehir-dusuncesi-ve-istanbul-planlamasi ).
İller Bankası İmar Planlama Müdürlüğü ve Prof. Luigi Piccinato’nun Planlama Çalışmaları
1957 yılında Bakanlar Kurulu kararı ve Belediye Meclisi’nin verdiği yetkiyle İller Bankası tarafından İstanbul İmar Planlama Müdürlüğü kurulmuş, müdürlüğe Cevat Erbel getirilmiştir. Ancak İstanbul’un planlamasıyla ilgili üç ayrı planlama bürosunun bulunması, bu konuda çok başlılığın sürdüğünü göstermektedir. Aynı dönemde, yeni kurulan İmar ve İskân Bakanlığı’nın hazırlanacak imar planlarının hızla denetleyerek tasdik etmesini sağlamak üzere İmar ve Planlama Genel Müdürü Mithat Yenen’in başkanlığında bir İdare Heyeti kurulmuştur.
Ve daha önce Emlak Kredi Bankası tarafından “Ataköy yerleşmesinin planlama çalışmalarını yürütmek “ üzere davet edilmiş, Ataköy 1. Kısım’ın yerleşim planını gerçekleştirmiş olan, Luigi Piccinato müşavir olarak görevlendirilmiştir. ( Fatma Cânâ Bilsel, İller Bankası İmar Planlama Müdürlüğü ve Prof. Luigi Piccinato’nun Planlama Çalışmaları, https://istanbultarihi.ist/324-gec-osmanli-doneminden-cumhuriyete-cagdas-sehir-dusuncesi-ve-istanbul-planlamasi
ŞEHİR PLANI ?
Bugünkü anlamda; bir şehir imar plânı; sosyal ve ferdî hayatın ihtiyaçlarını en iyi cevaplandıran hal suretidir. İnsanların Barınmak - Çalışmak – Dinlenmek (Kültür ve beden terbiyesi) ve hareket etmek (Trafik) ihtiyaçlarını en iyi tanzim, tertip eden plân fonksiyonel bir imar plânıdır ( Ertuğrul Menteşe, s.81).
Kurulacak Baruthane/ Ataköy sitesinde yeşil alalara fazlasıyla önem verildiği plândan derhal anlaşılır. Siyavuşpaşa deresinin 2 tarafında şimalden cenuba yayılan park sahil boyunca tanzim edilen bahçelerle birleştiği gibi muhtelif kollar halinde her mesken bölgesinin ortalarına kadar yayılmıştır. Bu mesken bölgelerin ortasındaki yeşil alalnarda yalnız yayalar dolaşabilmekte ve her bölgenin ilk mektep ve çarşısına azamî 10 dakikada her apartmandan gidilebilmektedir. Ataköy sahili geniş bir halka şeklinde Marmara’yı kucaklar. (Ertuğrul Menteşe, s.82).
1956 yılında alanın kentsel ve mimari tasarımı amacıyla düzenlenen proje yarışmasından istenilen sonuç elde edilememiş ve jüri beğenilen projelerin bir sentezini oluşturmayı önermiştir. Bunun üzerine kentsel planlama ve mimari tasarım projeleri, Ertuğrul Menteşe yönetiminde ve aynı yıllarda İstanbul şehir planlama çalışmalarına da danışmanlık yapan İtalyan kent plancısı Luigi Piccinato danışmanlığında 13 Eylül 1956 tarihinde alanda terk edilmiş yapıların birinde çalışmaya başlayan Baruthane Proje Bürosu arafından gerçekleştirilmiştir. Ataköy I. Kısım temel atma töreni ise 15 Eylül 1957 günü, genel seçimlerden bir ay kadar önce gerçekleştirilmiştir. (Kaynak: Nilüfer Baturayoğlu Yöney, Modern Bir Planlama Deneyimi: Ataköy, İstanbul, Mimarlar Odası Büyükşehir, Mimar.İst, sayı 61, 2018, s.61, http://www.mimarist.org/mimar-ist-sayi-61-kis-2018/).
Ataköy Projesi’nde; İstanbul’un geleneksel sayfiyelerinden farklı olarak yeni ve planlı bir uydu kent/sayfiye yerleşimi kurmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Şehir ve kentsel planlama bakımından, yukarıda “ BANKA’nın ALAMET-İ FARİKASI HALİNE “ geldiği ifade edilen, mevcut imar yönetmelikleri, ada/parsel düzeninden farklı, “ yeni şehir ilkesi ” ne uygun, TÜM ALTYAPI VE TİCARİ, SOSYOKÜLTÜREL vb DONATILARI yatırımcı banka tarafından inşa edilerek ilgili idarelere devredilen ve yapıların ayak bastığı arsalar dışında kalan ortak alanları YEREL İDARE DENETİMİNE BIRAKAN farklı ve yenilikçi bir yaklaşım izlenmektedir. ( Nilüfer Baturayoğlu Yöney, s.62)
Tüm altyapı ve donatılar ile üzerinde bulundukları arsalar, inşaatın tamamlanmasının ardından ilgili idarelere devredilmiştir; “YEŞİL ALANLAR” İSE HAZIRLANAN MEVZİİ İMAR PLANINDA YEŞİL ALAN OLARAK İŞARETLENEREK YEREL İDARE DENETİMİNE BIRAKILMIŞTIR. Aynı yöntemin ilerleyen yıllarda inşa edilen diğer mahallelerde de tekrarlandığı, bankanın sadece TİCARİ ALANLARIN MÜLKİYETİNİ KORUYARAK, buralardan gelir elde ettiği bilinmektedir (Nilüfer Baturayoğlu Yöney, s.62).
Projenin ekonomik, sosyal ve mimari yapısı, Ataköy I-II. kısımlar, Türkiye mimarlığında, II. Dünya Savaşı sonrası gerçekleşen modernin yeninden yorumlanışı eğilimiyle oluşmuş ve mimarlık ortamı değerlendirildiğinde, özellikle tümel planlama eğilimi, iç ve dış mekân kalitesi ve malzeme seçim ve uygulamaları açısından başarılı bir örnek olarak öne çıkmıştır ( Nilüfer Baturayoğlu Yöney, s .66).
Geolojik Vaziyeti; Bakırköy kil tabakalarının burada devam ettiği tahmin edilir. Sondaj neticesi burada zeminin 2 kiloya çalışabileceği anlaşılmıştır. Bataklık kısım azdır ve kolayca tashih edilebilir ( Ertuğrul Menteşe, s.81).
Ataköy Satış Broşüründen görsel. Türkiye Emlak Kredi Bankası, 1958
Kaynak: Ebru OMAY POLAT* - Nilüfer YÖNEY**, Modern mimarlık mirasının korunması için bir eğitim aracı olarak çalıştaylar: 1.Uluslararası Docomomo Çalıştayı, Ataköy- İstanbul, 2006, 18--26 Eylül 2006 tarihleri arasında “Bir Konut Ütopyasının Korunması: Modern Mimarlık Mirasının Belgelenmesi ve Sürekliliğinin Sağlanması, Örnek Çalışma: ATAKÖY –İstanbul” , s.120
*Ebru Omay Polat , Doç. Dr., Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Restorasyon Anabilim Dalı, İstanbul. e-posta: ebrueop[at]gmail.com ORCID: 0000-0001-5256-7357-
**Nilüfer Yöney, Prof. Dr., Mustafa Kemal Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Hatay. e-posta: nilufer.yoney[at]mku.edu.tr ORCID0000-0003-3161-9415 )
Baruthane Proje Bürosu, 1957-1964. (fotoğraflar Ağa Han Mimarlık Arşivi)
Kaynak: Ebru OMAY POLAT - Nilüfer YÖNEY, 18-26 Eylül 2006 tarihleri arasında “Bir Konut Ütopyasının Korunması: Modern Mimarlık Mirasının Belgelenmesi ve Sürekliliğinin Sağlanması, Örnek Çalışma: Ataköy –İstanbul” , s.122 Ataköy I.Kısım, İstanbul
Ataköy yerleşimi “ mimari ve kent tarihi ” açılarından olduğu kadar, “ şehir planlaması ” açısından da oldukça önemli bir köşe taşı niteliğindedir.
Emlak Kredi Bankası, Demokrat Parti döneminde, 1945’lerden sonra ortaya çıkan toplu konut ihtiyacı ve planlı yeni kentler kurma eğilimi ile İstanbul’da Türkiye’nin ilk büyük toplu konut projesi için Baruthane arazisini Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’ndan satın alıyor.
Projede büyük bir kısmı bataklık olan 377 hektarlık bir alanda, 60 bin nüfuslu bir yerleşim hedefleniyor.1956’daki proje yarışmasından tatmin edici sonuç alınamayınca “ beğenilen projelerin sentezinden yararlanılmak isteniyor ve bir grup mimar, mimar Ertuğrul Menteşe yönetiminde, Şehir Plancı -Mimar İtalyan Prof. Luigi Piccinato’nun danışmanlığında ‘Baruthane Proje Bürosu’nu kuruyor.
Adı Yarışma İle Belirlenen Yerleşim
Ataköy’ ismi de aralarından ünlü edebiyatçıların da olduğu bir jüri tarafından belirleniyor.
Tamamı güney cepheye konumlandırılan binaların gölgeleri bir biri üstüne düşmeyecek ve hava akımını kesmeyecek şekilde yerleştirilmiş olması, yeşil alan, okul ve alışveriş merkezi gibi diğer işlevlerin de bir bütün olarak değerlendirilerek dengeli bir biçimde uygulanmış bulunması, Ataköy yerleşiminin bir proje olarak hala aşılamadığını göstermektedir.
Uzmanlar Ağaçlandırdı
Eskiden tarla görünümünde olan bu dev araziye Atatürk Orman Çiftliği’nden ziraat mühendislerinin planlamasıyla ağaç ve bitki ekimi, ağaçlandırma yapılıyor.
Türkiye Emlak Kredi Bankası
Türkiye Emlak Kredi Bankası, 1946 yılında 4947 sayılı Kanunla Emlak ve Eytam Bankası'nın
faaliyetlerini genişletmek amacıyla 110 milyon TL sermaye ile kurulmuş bankadır. . Bankanın
ödenmiş sermayesi 1953 yılında 300 milyon TL’ye çıkartıldı.
Ankara-Yenimahalle, Ankara-Telsizler, İstanbul-Levent, İstanbul-Koşuyolu, İstanbul-Emekli
Subay Evleri, İstanbul-ATAKÖY, İzmir-Denizbostanlısı, Edirne-Mimar Sinan, Eskişehir-Yunuskent, Urfa, Çankırı ve Diyarbakır konutları 1988 yılına kadarki ünlü projelerdendir. Yine bu dönemde banka, kendi inşaatlarının haricinde Ankara Türk Ocakları Merkez Binası, Merkez Bankası Binası, Ankara Devlet Opera ve Balesi, Milli Savunma Bakanlığı Konutları, TRT Sitesi, Devlet Mahalleleri, TBMM Lojmanlarını da inşa etti. 1987 Yılının sonunda Bankanın 307 şubesi bulunuyordu.
8 Ocak 1988 tarihinde Anadolu Bankası ile birleşti. Bu iki kamu bankası birleşmesiyle Türkiye Emlak
Bankası A.Ş kuruldu.( https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_Emlak_Kredi_Bankas%C4%B1)
TOKİ / Toplu Konut İdaresi Başkanlığı
Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı, özellikle sosyal
konut üretimi için kurulmuş olan kamu kuruluşudur. Kurum, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ın talimatları ve 1984 yılında yürürlüğe giren 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu ile özerk
Toplu Konut Fonu'na haiz, Genel İdare dışında Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi
Başkanlığı adı ile kurulmuştur.
1990 yılında 412 ve 414 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı şeklinde iki ayrı idare olarak örgütlenmiş, 1993 yılında da Toplu Konut Fonu'nun Genel Bütçe kapsamına alınmasıyla İdare kaynaklarının azalması, İdareyi konut üretiminden uzaklaştırmış, ülkemizin nitelikli konut ihtiyacı tam olarak karşılanamamıştır. 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara depremiyle bir kez daha kamunun konut yapımındaki işlev,
görev ve eksiklikleri gündeme gelmiştir. 58. Hükümetimizin yürürlüğe koyduğu Acil Eylem Planı çerçevesinde “Planlı Kentleşme ve Konut Seferberliği”nin başlamasıyla TOKİ, yeni bir vizyona kavuşmuştur. ( http://a.toki.gov.tr/kurulus-ve-tarihce)
Ataköy I.Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği
Ataköy I. Kısım’da, sakinleri tarafından;
“ Ataköy I. Kısım’ın; doğa yapısını ve yeşilliğini korumak güzelleştirmek, Ataköy I. Kısım
Mimari Projesini ( ilk inşa ediliş tarihindeki ) gerek yapılar, gerek se yeşil alanlar
yönünden hudut ve haklarının aynen korunmasın sağlamak, kentsel sit özelliği taşıyan
mahallenin aynen korunmasını, güzelleştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak, Mahalleyi kapsayan imar planı tadilatlarını takip etmek, ilk mimari yapılanmaya uymayan-yapılama şartlarını değiştiren ve üyerin menfaatlerini ihlal eden, yeşil alanları azaltan, ada parsellerde yol ve sair ihdaslar öngören ve sair plan tadilatlarına karşı itiraz ve davaları açmak, takip etmek ve sonuçlandırmak”
amaçlarıyla kurulmuştur.
" ATAKÖY- I " dediğin " bir YEŞİL DÜNYA",
erguvanları, leylakları, mor salkımları, çamları, "Anıt Ağaçları" ile..
evlerin etrafında geniş bahçeler ve aralarında araç ulaşım yolları..
Bahçelerd muhtelif ağaçlar ve çiçekler , mor salkımlar..
çocuklar için oyun bahçesi
erguvanları, erik ağaçları vs
gölgesinde oturduğumuz çamlar.. leylaklar
bahçelerimizde tescillenmiş anıt ağaçlar (sakız)
gözümzü-gönlümüzü açan güller
kartopları, filbahriler, leylaklar
BOLÜM II.
ATAKÖY I. KISIM Sakinleri’ nin YEŞİLİNİ/ ÇEVREYİ KORUMA
MÜCADELESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder