“ Capital Flight”/ SERMAYE KAÇIŞI, Nedenleri, Hesaplanması
Sermaye kaçışı, ülke vatandaşlarının ulusal zenginliklerini, yurt dışında tutma amaçlı olarak dövize çevirdiklerinde oluşur. Sabit döviz kuru uygulaması olan ve sermaye piyasaları dışa açık olan ekonomilerde bu, yasal olarak, sermaye kontrollerinin olduğu ekonomilerde ise; düşük faturalı ihracat, aşırı faturalandırılmış ithalat gibi yasal olmayan yollarla gerçekleştirilir.
Mali açıklar ve sermaye kaçışları arasında direkt bir ilişki mevcuttur.
Sabit döviz kuru uygulayan (döviz kurunu belli bir düzeyde tutma çabasında olan) ekonomilerde hükümetler, mali açıkları/ bütçe açıklarını merkez bankalarından borçlanarak finanse etmeye teşebbüs ettiklerinde, ulusal ülke vatandaşlarının ellerine aşırı likidite geçer ve bu aşırı likiditeyi resmi kurdan dövize çevirmekte, döviz alımında kullanırlar. Yani daha az ulusal parayla döviz alırlar, merkez bankası döviz rezervleri azalır.
Şiddetlenmiş SERMAYE KAÇIŞLARI büyük oranda POLİTİK ve EKONOMİK nedenlerden kaynaklanan DEVALÜASYON BEKLENTİSİ nedeniyle ülke halkının büyük miktarlarda paralarını gelişmiş ekonomilerde tutmaları olarak gerçekleşir (Jeffrey D. Sachs & Felipe Larrain B., Macroeconomics In The Global Economy, Harvester Wheatsheaf, 1993, pp.703, 704 VE Michael P.Todaro, Economic Development In The Third World, fourth edition, Longman,1989, p.413) .
BÜYÜK MALİ AÇIKLARın etkisi ve AŞIRI DEĞERLİ TUTULAN DÖVİZ KURU nedeniyle Latin Amerika’da 1976-1985 döneminde yoğun sermaye kaçışı olmuştur (Miltiades Chacholiades, International Economics, McGraw-Hill International Editions, 1990, p.398).
1982’de çok yüksek devalüasyonlar öncesi Arjantin ve Meksika’da aşırı döviz kuru değerlenmesi olmuştur. Brezilya ise realistic/ uygun kuru devam ettirmiş, 1983’te de 1983-85 periyodunda ihracat gelirlerini arttıran çok ciddi devalüasyona gitmiştir (Pedro-Pablo Kuczynski, p.45).
Sonuç olarak gelişen ekonomilerin halklarının diğer ülkelerde tuttukları tasarrufları, ülkelerine, kamu kesimine verilen borçlar olarak geri dönerler. (Pedro-Pablo Kuczynski, Latin American Debt, The Johns Hopkins University Press, 1988, pp.27, 45)
Sermaye Kaçışı’nın ne kadar olduğunun bilinmesi; insanların bu konuda kayıt tutmaması, işlerini çok gizli sürdürmeleri nedeniyle net olarak hesaplanamamaktadır.
“Sermaye Kaçışı Hesaplaması”nın en popüler yollarından biri, “ödemeler dengesinin açıklanamayan kısmı”/ NET HATA NOKSAN ile açıklamaktır. Belli bir yılda ülke için dış fon kaynağı dış borç düzeyini yükselten yabancı krediler ve direkt dış yatırımlardır. Bu fonların kullanımı; cari hesap açıklarının finansmanı ve resmi rezervlerin arttırılması olarak görülür. Bu nedenle ödemeler dengesinin açıklanamayan kısmı/ net hata ve noksan, sermaye kaçışı olarak alınır (Jeffrey D. Sachs & Felipe Larrain B., 704) .
Sermaye Kaçışı= KF,
Belli bir yılda dış borç düzeyinde artış (D D), dış krediler ve yabancı direkt yatırımlardır. Dış borçlardaki artış = D D, Yabancı Direkt Yatırımlar = FDI olarak ifade edilir.
Bu fonlar, CAD/ “cari hesap açıkları”nın finansmanında ve DR / “Resmi Rezerv birikimi”nde kullanılır.
Sermaye Kaçışı/ F = (D D + FDI ) – ( CAD + DR ) şeklinde hesaplanır. (Jeffrey D. Sachs & Felipe Larrain B., 704)
LATİN AMERİKA ÜLKELERİNDE SERMAYE KAÇIŞI MİLYAR ABD $ |
||||
Ülke |
1976-82 |
1983-85 |
TOPLAM 1976-1985 |
Dış Borçların % ‘si olarak sermaye Kaçışı |
Arjantin |
27 |
-1 |
26 |
62,7 % |
Brezilya |
3 |
7 |
10 |
12.0 |
Şili |
0 |
1 |
1 |
6.4 |
Meksika |
36 |
17 |
53 |
64.8 |
Peru |
-1 |
1 |
0 |
0.0 |
Venezüella |
25 |
6 |
31 |
101.3 |
Kaynak: Jeffrey D. Sachs & Felipe Larrain B., p.705